SKOLYOZ NEDİR?
19 Şubat 2021


WhatsApp Image 2021-02-18 at 12.44.03.jpeg

SKOLYOZ NEDİR?


Skolyoz, bir hastalığın değil bir bulgunun ismidir. Eğri sırt (omurga) demektir. Skolyoz, birçok çocuk ve ergeni etkileyen yaygın bir durumdur.

Basit bir şekilde tanımlanılırsa; skolyoz, omurganın 10 dereceden daha fazla yana eğilmesidir. Sırtın ortasındaki düz bir çizgi yerine;  skolyozu olan bir omurga, bazen "C" veya "S" harfi gibi görünmektedir. Skolyozu olan bir omurgada yana eğilmeyle birlikte dönme de olabilir, bu da kişinin belinin veya omuzlarının eğri görünmesine neden olabilir.

 

Skolyoz neden olur?

Skolyozlu bireylerin yüzde 80'inden fazlasında hastalığa sebep olacak bir neden bulunmaz ve bu tür vakalara “nedeni belli olmayan” anlamına gelen “idiyopatik” denir.

İdiyopatik skolyoz, sıklıkla ergenliğin başlangıcındaki 10-15 yaş çocuklarda görülür. Fakat yeni doğan ve 10 yaş altındaki çocuklarda da ortaya çıkabilir.

Spinal deformiteye neden olduğu bilinen diğer durumlar ise 

  • Konjenital spinal kolon anormallikleridir (doğumda var olan anormal omurgadır),
  • Nörolojik bozukluklar,
  • Kas hastalıkları,
  • Genetik durumlar (ör. marfan sendromu, down sendromu) ve
  • Omuriliği içeren enfeksiyonlar veya kırıklar sayılan diğer nedenlerdir.

Günümüzde nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörler ve diğer birçok faktörün idiyopatik skolyozun gelişmesinde rol oynadığı düşünülmektedir.
İdiyopatikskolyoz büyüme çağında herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. İdiyopatikskolyoz, başladığı yaşa göre üç gruba ayrılır:

  1. Adölesan idiyopatik skolyoz: 10 yaşından başlayıp iskelet gelişiminin tamamlanmasına kadar olan ergenlik döneminde ortaya çıkan skolyozdur. Tüm skolyozların büyük çoğunluğunu adölesan idiyopatik skolyoz oluşturur. Türkiye’de her 100 çocuktan 3`ünde adölesan idiyopatik skolyoz görülmektedir. Kızlarda daha sık görülür.
  2. Jüvenil idiyopatik skolyoz: 3 ile 10 yaş arasında gelişen skolyozdur. 6 yaşına kadar kızlarda ve erkeklerde eşit sıklıkta görülürken, altı yaşından sonra kızlarda daha sık görülür.
  3. İnfantil idiyopatik skolyoz: 0-3 yaş arasında gelişen bebeklik dönemi skolyozudur. Konjenital (doğumsal) skolyozdan farklıdır. Doğumda mevcut değildir, daha sonra ortaya çıkar. Her 100 çocuktan 1`inde ortaya çıkar. Erkeklerde daha sık görülür.

İdiyopatik skolyozu olan bireylerin, aile bireyleri ve akrabaları arasında skolyoz görülme olasılığı daha fazladır. Birinci derece akrabalarda görülme sıklığı %11, ikinci derece akrabalarda ise %2,4`dir.

İdiopatik skolyoz, büyüme döneminde ilerleyebilir. Eğriliğin ilerlemesindeki temel faktörler; cinsiyet, büyüme potansiyeli ve teşhis zamanındaki eğrinin derecesidir. Kız çocuklarında ilerleme riski erkeklerden 10 kat daha fazladır. Büyüme potansiyeli ve eğrilik açısı ne kadar fazla ise skolyoz o kadar ilerleyicidir.

Tedavi edilmeyen çocuklarda skolyoz, kemik gelişimi tamamlanıncaya kadar ilerleme gösterebilir. 30 derecenin altındaki eğriliklerde kemik gelişimi tamamlandıktan sonra artış görülmemektedir. 50 derecenin üzerindeki eğriliklerde ise kemik gelişimi tamamlandıktan sonra yılda 1 derece ilerleme olduğu bilinmektedir.

KİMLERDE SKOLYOZ GÖRÜLÜR?

Çocukluk çağında, idiyopatik skolyoz hem kızlarda hem de erkeklerde görülür. Ancak, çocuklar ergenliğe girdikçe, kızlarda skolyozun derecesinin artması ve tedavi gerektirmesi 5 ila 8 kat daha fazladır. Progresyon (ilerleme), en çok büyüme çağında olur. Bununla birlikte, şiddetli eğrilikler yetişkinlik döneminde de ilerleyebilir.

Adolesan idiyopatik skolyoz sırt ve bel ağrısına neden olur mu?

Adolesanlarda skolyoz genellikle ağrı kaynağı değildir, ama bel bölgesinde yerleşen şiddetli skolyozlarda bel ağrısı görülebilir. Erişkin skolyozlarında ise sırt ve bel ağrısı olabilir.

 

Çocuklar skolyoz için ne kadar erken taranmalıdır?

İdiopatik skolyoz büyüme çağında (10-15 yaş) daha sık görülmesine rağmen, çocuklar her yaşta skolyoz yönünen kontrol edilmelidir.

Skolyoz Araştırmaları Derneği, kızların 10 ve 12 yaşlarında (5 ve 7. sınıflar) iki kez ve erkeklerde 12 veya 13 yaşında (8 veya 9) bir kez taranmasını önermektedir.

 

Ağır okul çantası taşımak skolyoza neden olur mu?

Birçok yaygın yanlış anlama ve yanlış varsayım vardır. Sanıldığının aksine ağır okul çantası ya da diğer ağır şeyleri taşımak, çantayı hep aynı omuzda taşımak, kötü uyku ya da ayakta durma pozisyonları, kalsiyum eksikliği ya da minör bacak uzunluk farkı olması skolyoza neden olmaz.

 

Skolyozun belirti ve bulguları nelerdir?

  • Bir omuz diğerinden yüksekte olabilir.
  • Bir kürek kemiği diğerinden yüksekte veya daha belirgin olabilir.
  • Kollar yanda gevşek bir şekilde dururken, bir tarafta kol ile vücut arasında daha fazla boşluk olabilir.
  • Bir kalça diğerine göre daha yüksekte veya belirgin olabilir.
  • Baş tam olarak pelvis üzerinde ortalanamayabilir.
  • Bel bir tarafta düzleştirilebilir, belin bir tarafında cilt kırışıklıkları bulunabilir.
  • Yürümede ve ayakta durmada bir tarafa daha fazla yük verilir
  • Öne eğilmede sırtta kaburgaların neden olduğu bir çıkıntı oluşabilir

Skolyoz tanısı nasıl konur?

Hasta arkadan muayene edildiğinde ve omurga yatay olana kadar öne doğru eğildiğinde, sırtın bir tarafı diğerinden daha yüksek görünebilir. Adams Testi denen bu test, skolyoz için çok hassas bir testtir. Bu nedenle skolyoz için uygulanan en sık tarama testidir.

Skolyoz olup olmadığınızı belirlemek, en iyi sırtınızı fiziksel olarak inceleyen bir hekim tarafından yapılır. Muayene, kollarınız yanlarınızda rahat bir pozisyonda durduğunuzda yapılır. Doktorunuz, omurganın eğriliğini, kürek kemiği asimetrisini, bel asimetrisini ve herhangi bir gövde rotasyonunu araştırmak için sizi muayene edecektir. Daha sonra belinizden öne doğru eğilirsiniz ve doktor sırtınızın üst kısmında (kaburga çıkıntısı) ya da sırtınızın alt kısmında (yan ya da bel belirginliğinde) skolyozun dönme yönünü bulmak için sırtınızı bir kez daha gözden geçirir.  Bu basit muayeneyi takiben, doktor boyundan pelvise kadar tüm omurgayı içeren arkadan ve yandan omurga radyografilerini ister. Skolyoz varsa, doktor radyografileri değerlendirerek skolyoz açılarını ölçer, skolyoz derecelerini ve yönünü belirler.

 

Skolyoz ve Korse Tedavisi


Skolyozlu kişinin tedavisinde orta derecede eğriliği olan (20-40 derece), henüz iskelet gelişiminin tamamlanmadığı, eğrilik açısı artmakta olan hastalarda korse tedavisi uygulanmaktadır. Erişkin bireylerde veya büyümesi, kemik gelişimi tamamlanmış 17 yaş üstü hastalarda korse tedavisi etkin bulunmamaktadır. Korse kullanımı, kişinin eğriliğine özel programlanmış egzersizlerle daha etkin sonuç vermektedir.Korsenin faydalı olması için, kişinin özel duruma bağlı olmakla birlikte genellikle günde en az 20, mümkünse 22 saat takılması önerilmektedir.

 

Skolyoz ve Egzersiz

 

Skolyozda etkilenen omurga bölümlerini normalize etmek, kısalan ve zayıf kalan kas gruplarını rotasyonel solunum tekniği ile birlite solunum kapasitesini de koruyarak aktive etmek amacıyla egzersiz yapılmalıdır.

Skolyoz ileri açılarda omurganın hareketlerini sınırlar. Kişinin bel ve kalça hareketleri normalden daha azdır ve esnekliğini kaybeder, bu durum aynı zamanda duruş bozukluğuna da sebep olur.

Skolyoz egzersizlerindeki en önemli nokta, skolyozlu her bireyin ayrı ayrı ve detaylı değerlendirilmesi, etkilenen vücut segmentlerinin ve omurga hareketlerinin analiz edilmesi, eğriliğin yerinin ve açısının belirlenmesi ve buna uygun egzersiz programının düzenlenmesidir. Çünkü skolyoz her insanda farklı etkilenimler oluşturur.

Öte yandan skolyozda yüzme, pilates, yoga sporlarının olumlu etkisi belirtilmekle birlikte bu konuda yeterli bilimsel kanıt yoktur. Skolyozlu bireyin yaşı, eğriliğinin tipi, yeri ve derecesine bağlı olmakla birlikte omurga hareketliliğini artırmak ve korumak amacıyla sportif hareketler desteklenmektedir.

 

Skolyoz ve Cerrahi Tedavi


Ergenlik öncesi dönemde fark edilebilir düzeylere ulaşan idyopatik skolyozların büyük çoğunluğunda korse tedavisi, eğrilik artışını engelleyebilir. Ancak korsenin başarılı olamadığı veya geç tanınmış bir grup hasta için cerrahi tedavi en ideal seçenektir.

Hastanın yaşına, büyüme evresine, eğriliğin derecesi, yeri ve tipine göre farklı cerrahi teknikler kullanılmaktadır. Cerrahi tedavide standart uygulama, eğriliğe dahil omurgaları vidalar veya kancalarla tespit ettikten sonra omurganın düzeltilmesi ve düzeltilmiş haliyle omurganın dondurulmasıdır.

Büyümesini tamamlamış çocukların estetik sorun yaratmayan eğriliklerini ameliyat etmek gerekmez. Ancak çocuğu ve ailesini mutsuz edecek boyuta ulaşmış veya ilerleme riski taşıyan eğrilikleri, cerrahinin olası risklerini düşünerek tedavisiz bırakmak da kabul edilebilir bir davranış değildir. Tedavi kararı çocuk omurga hastalıkları konusunda deneyimli bir cerraha danışılarak verilmelidir.

Skolyoz çocukluk çağında ortaya çıkar ve hızlı ilerler. Bu nedenle 10-15 yaş arasında çocuğunuzun omurgasını belirli aralıklara kontrol etmenizi ve şüphe durumunda mutlaka uzman bir hekime başvurmanızı öneririz.


Skolyoz konusunda bilgi sahibi olmanız ve bu bilgiyi başka ebeveynlerle paylaşmanız bu konuya olan farkındalığı arttıracaktır. Erken tanı, erken tedavi şansı sağlar ve cerrahi tedavi oranını azaltır.

 

Doç. Dr. Ayla Çağlıyan Türk

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı