DÜNYA GÖRME GÜNÜ
Dünya Görme Günü önlenebilir körlük ve görme kusurları konusunda küresel dikkat çekmek için her yıl Ekim ayının ikinci perşembe günü düzenlenen farkındalık günüdür.
Dünya Sağlık Örgütüne göre küresel olarak, 1 milyar insanın önlenebilecek veya henüz çözülmemiş bir görme bozukluğu vardır. Bu 1 milyar insan, kırma kusuru (123,7 milyon), katarakt (65,2 milyon), glokom (6,9 milyon), kornealopasiteler (4,2 milyon), diyabetik retinopati (3 milyon) ve trahom (2 milyon) ve yanı sıra yaşlılığın neden olduğu yakın görme bozukluğu (826 milyon) nedeniyle orta veya şiddetli uzak görme bozukluğu veya körlüğü olanları içermektedir. Nüfus artışı ve yaşlanmanın daha fazla insanın görme bozukluğu olma riskini artırması beklenmektedir.
Yaşam boyu göz rahatsızlıkları ve görme bozukluğu ile ilişkili tüm ihtiyaçları karşılamak için sağlığın teşviki, önlenmesi, tedavisi ve rehabilitasyonu için etkili müdahaleler mevcuttur. Bazıları, uygulanması en uygun ve uygun maliyetli olanlardır. Çocuklarda sık görülen görme kusurlarına yönelik tarama çalışmaları da bu programlar içindedir. Ülkemizde çocukluk çağında göz ve görme taraması programları yürütülmektedir.
Neden Tarama Yapılıyor?
Görmenin normal gelişimini engelleyecek risk etmenlerini saptamak ve yetersiz görmesi olan bebek ve çocukları erken dönemde tanımak için tarama yapılıyor.
Tarama hangi hastalıkları saptamaya yarıyor?
Çocuklarda yapılacak görme taramaları ile tanınabilen hastalıkların başında; şaşılık, kırma kusurları, katarakt ya da göz tembelliği gelmektedir.
Ambliyopi – Göz Tembelliği Nedir?
Gözlerde veya görme yollarında bilinen bir sorun olmamasına rağmen, görme keskinliğindeki azalmadır. Göz tembelliği, her iki gözde de görülebilir ve görme azlığının önlenebilir bir nedenidir. Görme gelişimi için önemli olan 0-7 yaştır, göz tembelliği bu dönemde gelişebilir. Göz tembelliği, tanı konduğunda tedavisi mümkün bir görme problemidir. Bu nedenle okul öncesi yaşta görme tarama programları çok önemlidir. Görmenin normal gelişimini engelleyecek risk etmenlerini saptamak ve yetersiz görmesi olan olguları erken dönemde tanımak, tedavi etmek için 36-48 aylık çocuklara ve okul çağı çocuklara (ilkokul 1. sınıflara) Görme Taraması Programı başlatılmıştır. Görme taraması için aile hekimine başvurulmalıdır.
Tarama kimlere yapılır?
0-3 ay bebekler, 36-48 aylık çocuklarda ve ilkokul 1. sınıflarda görme taraması yapılması gereklidir.
Tarama nerelerde ve kimler tarafından yapılıyor?
Ülkemizde hali hazırda aile hekimlerince Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak görme taraması yapılmaktadır. Aile hekimlerinin gerekli gördüğü durumlarda bebek ve çocuklar göz hastalıkları uzmanlarına sevk edilmektedir.
Tarama testi olarak hangi testler kullanılıyor? Bebeğime/çocuğuma zarar verir mi?
0-3 aylık bebeklere göz muayenesi ve Kırmızı Refle Testi, 36-48 aylık bebeklere ise göz muayenesi, Kırmızı Refle Testi ve Lea Sembol Testi ile tarama yapılmaktadır. Bebek ya da çocuklara zarar ya da acı veren uygulamalar değildir.
Görme bozukluğu şüphesi olan bebek/çocuklara neler yapılıyor?
Bu çocuklar, mutlaka göz hastalıkları uzmanının olduğu bir üst merkeze sevk edilip ileri testler uygulanmaktadır. Eğer görme ile ilgili bir hastalık tanısı alırlarsa, o zaman hastalığın türüne ve nedenine göre tedavi seçenekleri mümkündür.
YETİŞKİNDE GÖZ SAĞLIĞI
Yetişkinde körlüğe yol açabilecek sebeplerden birisi şeker hastalığıdır ve önlenebilir körlük nedenlerindendir. Diyabetin kontrol altına alınması diyabetik retinopati (görme merkezinde oluşabilecek kanama, ödem, yeni damar oluşumu, vb) önler ya da ilerleme hızını yavaşlatır. Bu sebeple diyabet hastalarının 6 ayda bir düzenli olarak göz kontrolü yaptırması çok önemlidir.
Glokom (göz tansiyonu), sinsi başlayan ve yavaş gelişen bir hastalıktır. Genellikle belirti vermez ve hastanın kendisi tarafından hissedilmez. Tedavi uygulanmadığı durumlarda, görme siniri bozulmaya ve sonuç olarak görme alanı daralmaya başlar. Görme siniri tamamen harap olduğunda ise körlük oluşur ve geriye dönüşü yoktur. Bu nedenle şikayet olmasa da yılda bir rutin göz kontrolü gerekir.
Katarakt, göz merceğinin keşifleşmesidir. Önlenebilir körlüklerin en başında gelir. Tedavisi cerrahidir. Kataraktı da ameliyat sürecinin rahat ve çok uzun olmaması adına yıllarca bekletip geciktirmemek gerekir.
Sarı Nokta Hastalığı (Yaşa bağlı makula dejenerasyonu) ise, 50 yaş ve üzeri insanlarda geri dönüşümsüz görme kaybının en önemli nedenleri arasında yer almaktadır. İlerleyen yaşla birlikte, görme noktasında olan hücre kaybı nedeniyle gerçekleşir. Erken dönemde belirlenebilir ve tedavi edilirse, mevcut görme düzeyleri korunabilir ve görme kayıplarının ilerlemesi durdurulabilir. Katarakt ve sarı nokta hastalığı gelişimi açısında sigara içilmemesi ve UV ışınlarına maruz kalınmaması önemlidir.
Sonuç olarak, düzenli olarak yapılan kontrollerle birçok göz hastalığı tedavi edilebilmekte, önlenebilmekte veya durdurulabilmektedir. Göz muayenemizi ihmal etmeyelim.
Dünyayı daha güzel görelim. Dünya görme günümüz kutlu olsun…