GÖZLÜĞÜN GÜNLÜK HAYATTA KULLANIMIN ÖNEMİ
Gözlük kişinin iyi görmesini sağlamak için verilir. Gözlük numaraları genetik, yaş, çevresel ve hormonal değişikliklerle ilgilidir. Doğru zamanda doğru numaralı gözlüğü doğru çerçeve ile takmak görme ve yaşam kalitesi için esastır. Bir insanın görme keskinliği, bütün kırma kusurları düzeltildikten sonra ölçülen düzeydir ve esas görme budur.
Görme için, cisimlerden yansıyan ışınların gözün önündeki saydam kornea ve lensten kırılarak görme merkezine ulaşması gerekir. Bu ışınların kırılmasında sorun olursa ışınlar başka yerlere odaklanır, görüntü net olmaz. Bu durumu oluşturan şey gözün ışınları kırmasındaki bozukluk olduğu için de kırma kusuru olarak adlandırılır.
Gözlükler kırma kusurunun tipi ve derecesine göre verilir. Kırılan ışınların görme merkezinin arkasında odaklanması durumuna hipermetropi denir. Örneğin, bebeklerin büyük kısmı doğumdan itibaren hipermetroptur. Çocuk gelişimini tamamladıkça bu normalleşir. Normal kabul edilenden farklı bozukluğu olan çocukların gözlük kullanması gerekebilir. Tam tersi, ışınlar görme merkezinin önünde odaklanırsa miyopi oluşur. Miyopi genellikle okul çağlarında başlayıp, genç erişkin döneme kadar ilerleyebilir.
Astigmat farklı bir durum mudur? Astigmatlı gözlükler diğerlerinden daha mı farklı?
Hayır, astigmatizma da bir kırma kusuru tipidir. Bu sefer göz değişik eksenlerde farklı kırma güçlerine sahiptir. Eğer görüntü tamamen görme merkezinin önünde kalıyorsa miyop astigmat, arkasında ise hipermetrop astigmat, görüntünün bir kısmı retina önünde, bir kısmı retina arkasında oluşuyorsa karışık astigmat olarak adlandırılır.
Farklı eksenlerde kırma kusuru olduğu için de astigmatlı gözlüklere alışmak daha zordur. Sürekli kullanarak alışmak gerekir, sadece arada takılırsa göz değişen görüntülere adapte olamayacağı için rahatsızlık verir.
Yaşla beraber yakını görmek de kırma kusuru mudur?
Evet, bu duruma presbiyopi denilmektedir. Gözümüz yakını görebilmek için odaklanmalıdır, bu odaklama kabiliyeti için gereken ise göz merceğinin şeklini değiştirmesidir.
40`lı yaşlardan itibaren esnekliğini kaybederek sertleşen göz merceği gençlikte olduğu gibi odaklama yapamaz. Bu nedenle bu yaşlarda yakın görme için gözlük gerekmeye başlar.
Gözlüğü takmadan önce daha rahat görüyordum, gözlüğü taktıktan sonra artık bulanık görüyorum. Gözlüğü takmasak daha iyi olmaz mı?
Bütün gözlükler görüntüyü düzelterek gözün üstünden kırma kusuruna uyum yükünü kaldırmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle gözlüğü çıkarttıktan sonra bulanık görmeniz doğaldır. Eskiden zorlanan göz, artık gözlük olduğu için uyum yapmaya ihtiyaç duymamaktadır. Zaten istenen de gözün yorulmadan görmesidir. Gözlüğü takmanız veya takmamanız göz derecenizi arttırmaz veya azaltmaz. Gözlüğün amacı görmenizi sağlamaktır. Ancak çocuklarda, normal sayılandan yüksek kırma kusuru olduğunda gözlüğün takılmaması daha sonra düzeltilemez göz tembelliğine sebep olabilir.Kullandığınız gözlükler sadece görüşümüzü düzeltirler. Özellikle miyop göz kusuru olan hastalar tarafından kullanılan gözlüklerin tedavi edici veya arttırıcı etkileri yoktur.
Dinlendirici gözlük kullansak gözümüz rahatlar mı?
Dinlendirici gözlük adında bir gözlük yoktur. 0,25 veya 0,50 gibi çok az kırma kusuru olan hastalar görmede sorun yaşamadıkları için gözlüklerini kullanmazlar. Ancak bu durumda göz, bu kırma kusurunu kendi düzeltmeye çalıştığı için baş ağrısı ve göz yorgunluğu ortaya çıkar. Bu düşük numaralı gözlüklere halk arasında zamanla dinlendirici gözlük denilmeye başlanmıştır. Bu tabir yanlıştır, gözlüğün yaptığı kırma bozukluğuna bağlı görme sorununu çözerek gözün üstünden bu yükü kaldırmaktır.
Ekrana çok bakma ile göz ağrısı, yorgunluk, rahatsızlık, yanma, ışıktan rahatsızlık ve yabancı cisim hissi oluşabilir. Buna bilgisayar görsel sendromu denilmektedir. Ağırlıkla kuruluk hissi ortaya çıkar; çünkü ekrana bakma ile göz kırpmamız azalınca iyi görmek için gereken gözyaşı tabakası da azalır. Bu da batma, bulanık görme, gözyaşını arttırmak için gözün ani refleks sulanması gibi sorunlara neden olur.
Göz kapaklarının içinde, gözyaşının buharlaşmasını önlemek için yağ salgılayan bezler vardır, bu bezlerin uçları tıkanırsa gözyaşı tabakası da buharlaşarak azalır. Kirpik dibi temizliği ile bunların ucunu açık tutmak önemlidir. Ekran özellikleri ve görüntü kalitesinin iyileştirilmesi de göz yorgunluğunu azaltır. Özetle, bilgisayar ekranından uzakta oturmak, ekranı göz seviyesinin altında tutmak, 20 dakikada bir ekrana bakmaya ara vermek, sık göz kırpmak ve kirpik dibi temizliği yaparak yağ salgılayan bezleri rahatlatmak bu şikayetlerin azalmasına yardımcı olur.
Aynı şikayetler uzun süreli okuma, televizyon seyretme gibi göz kıpmanızı azalttığını her durumda görülebilir. Göz kırpmanızı arttırmanız ve okuma araları vermeniz ile iyi aydınlatılmış ve havası nemlendirilmiş ortamda çalışmanız rahatlamanıza yardımcı olacaktır.